16 eylül 2011 - 22 ocak 2012 tarihleri arasında İstanbul Modern Sanat Müze'sinde gerçekleşen bir sergi vardı. Adını ilk Türk kadın romancı Fatma Aliye'nin Ahmet Midhat'la yazdığı romandan alan: Hayal ve Hakikat. Daha sonra araştırınca öğrendim ki bu romanın iki bölümlük kısmında; hayal kısmını Fatma Aliye, hakikat kısmını Ahmet Midhat yazmış. Sergi de Türkiye'den kadın sanatçıların hayallerini hakikatlerle karşılaştırmalarını eserleriyle anlatıyor. Toplumumuzda, kadına geçmişten günümüze bakış, hem hayal hem de yaşanan olayların görselliğe dökülmesiyle, bizi sorguya çağırıyor.
Sergide fotoğraf çekimine malesef izin yoktu. Not alarak idare etmeye çalıştım. Netten biraz eserlerin fotolarını bulabildim. Tabi sergiye gitmek gibi olmuyor. Yakından hissetmek, sanki sanatçısı da burada hissini yakalamak bambaşka. Küçük filmlerden, dekorlardan, videolardan, fotoğraflardan... insan olarak tüketim açlığımızı, nerede olduğumuzu, kadınlığımızı, insanlığımızı... bazen zorlanarak, bazen gülerek, bazen hüzünlenerek sorguladığımız ve bu sorgunun bitmemesini dilediğim bir sergiydi.
Handan Börüteçene - Bana Kendini Getir, 2009
Şöyle söyledi mekân:
Her biri bir başka işinde sana yol olan
Bana kendini getir.
Her bir parçanın dünyaya karışmış olanından geriye kalan.
Bana eski misafirlerimden bir parça getir,
Hani senin de şu çok sevdiğin,
Yan yana dizili 19 kişinin bize bakan yüzlerini taşıyan.
Kurimbu köylülerinin yekpare ağaca yonttuğu,
Her birinin hikâyesi uzaklarda boş bir bavul gibi asılı kalmış olan.
Bana 19 bavul getir,
Her biri başka birinin belleğini saklayan.
Bana kaybolduğun bütün anları getir,
Her biri başka birinin belleğini saklayan.
Bana kaybolduğun bütün anları getir,
Merceklerden bakıp zamanın izlerni süreceğin.
Bana eski sandalyelerimi geri getir,
Her biriyile başka bir belleği kavuşturacak olan.
Bana Rumi'nin şiirini getir.
"Her gün bir yerden göçmek ne iyi.
Her gün bir yere konmak ne güzel" diye başlayan,
"Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazık" diye biten.
Bana insanlar getir,
Her biri geldiği yerin tesellemecisi olan.
Bana hayallerini getir,
Yaşarken beni baştan ayağa sen yapan.
Bana kendi belleğimi getir,
Hasretle karşılaşmayı beklediğim.
Bana her şeyi getir.
Her biri bir başka şeyin her şeyi olan.
Handan Börüteçene
Paris, 2008
not: Handan Börüteçe'nin Bana Kendini Getir adlı duvarda olan eser yazısını, görevlilerden rica ederek fotoğraf makinamla çekip, blogumuza yazarak buraya koymuş oldum.
Harika... Ben de not almıştım, şimdi buldum tesadüfen, arattım internette. Gerçekten etkileyici
YanıtlaSil