21 Ocak 2012 Cumartesi

Filmi Olmayan Soundtrack Albüm

2011 mayısından bu yana kulaklarda eşine pek rastlanmayan bir güzellik yaşatan, filmi olmayan soundtrack albüm misali hâlâ bıkmadan dinlediğim bir albüm var. Amerikalı müzisyen, prodüktör Danger Mouse (Brian Burton) ve İtalyan besteci Daniele Lupi ortaklığıyla çıkan Rome.

2005'ten beri, italyan western filmlerin müziklerinden etkilendiklerini göstererek; vokallerde birbirinden farklı yorumları, Norah Jones ve Jack Black, birleştirdiler. Bu iki farklı yorum Rome'un karanlık, western filmlerinden hatırladığımız uçsuz bucaksız sessizliği, aşkı..; Jack White'ın sesinden -The Rose with the Broken Neck, Two Against One, The World- Norah Jones ise  -Season's Trees, BlackProblem Queen- şarkılarıyla yaşattı. Ayrıca Black'in Breaking Bad'in 4. sezon finalinde bizlere selam çakmasıyla kısa şaşkınlığımız, mutluluğa dönüştü.

Rome üzerinde epeyce uğraşılmış, Jack ve Norah olmadığı zamanlarda dahi insanı içine çeken, yüreği akan bir albüm.






15 Ocak 2012 Pazar

Yeni Başlayanlar için Hayat

Kimi filmler Michael Clayton vardır, oyuncular alıp-götürür; kimi filmler Social Network vardır, hikaye akıp-gider; kimi filmler vardır yönetmen(lik) ön plana çıkar: İşte böyle bir film Beginners

Başarılı oyunculuklar göze çarpmasına rağmen Mike Mills her planda önde kalmayı başaran tarzda bir yapıt ortaya koymuş. Öyle ki senaryo, hikaye bu özgünlük içinde erimiş-gitmiş. Hatta filmin merkezinde yer alan, onsuz bir sahnenin bile olmadığı ve aynı zamanda anlatıcı payesini de üstlenen Oliver Fields'in tepkisizliği/tarafsızlığı çoğu zaman kamera arkasındakilerden bir farkının olmamasıyla beraber Ewan McGregor için çizilmiş olan bu karakterin, yönetmenin kamera önündeki tezahürü olduğu sonucuna da doğurmakta.

Oliver Fields'in hayatında bir noktadan sonra birbiri ardına hayatını değiştirecek olaylar peydah olur. Annesinin ölümüyle başlayan bu süreç; babasının gey olduğunu itiraf etmesi, kansere yakalanıp ölmesi ve babasının ölümünden sonra zorla götürüldüğü partide bir kızla tanışıp, ona aşık olmasıyla devam eder. Bütün bu dönüm noktalarına rağmen oldukça durağan bir film Beginners. Bunu da merkezdeki adama borçlu. Bu olayların yarattığı rüzgara kapılmadan, seyirciyi de kaptırmadan bir adamın gözlemlerine ortak oluyoruz. Burada Eternal Sunshine'da olduğu gibi kendini nereye gideceğini, ne yapacağını bilmeden joel ile fırtınanın içinde ordan oraya savrulurken bulan veya Punch-Drunk Love'da olduğu  gibi temponun yavaş yavaş artıp sonlara doğru zirve yaptığı bir tarz benimsenmemiş. Mike Mills'in bu filmle, özgünlüğünden ödün vermemek adına, iyi bir filmden öte farklı bir film kovaladığı belli.




14 Ocak 2012 Cumartesi

Kan Sporu


90'lar, az kanallı ulusal yayın devri. Gerçi çok kanallı olsa kaydedecek yerimiz de yoktu ama... Belli başlı programlar, az sayıda dizi, çok sayıda film. Filmlerde ağırlık yerliden yana, Kemal Sunal lokomotifte; geriye kalanlar ise, Parliament Sinema Kulübü'nü azad ederek, içi boşaltılmış aksiyon, dövüş filmleri.

Bunlardan o kadar çok izledim ki sayısını hatırlamıyorum. Çünkü hepsi birbirinin karbon kopyası, klişeler yumağı. Ayrıca niteliğin olmadığı yerde, niceliğin ne önemi var! 

Son birkaç yılda ise bu klişeler yumağını çözmeye çalışan yeni projeler ortaya konulmaya başlandı. Daha iyi oyuncularla, aralara serpiştirilmiş tamamlayıcı yan hikayeleriyle, gedikleri kapatılmaya çalışılmış zenginleştirilmiş senaryolarıyla modernize edilmiş dövüş filmleri.

11 Ocak 2012 Çarşamba

Açtı Laleler Beyaz



Sakin'in yapboz oynar gibi içinden karışık kelimeleri seçip, bir araya getirirken mutlu olduğum şarkısı. Sakin, mutlu, umutlu ve bir gülümseten benim...

Burnum omzunda diyor yahu! Daha güzelini düşünemiyorum.

4 Ocak 2012 Çarşamba

Film Özeti Deyip Geçmeyin!

Film afişlerinin eğer layığıyla hazırlanmışsa, filmin özeti olabileceğine inanmışımdır. Evet bir afişe böyle bir görev yüklemek belki ağır kaçıyor ama afişlerde filmlerin yazı halinde olan minik özetlerinden çok fazla şey buluyorsunuz. Bir de filmle ilgili ince, filmi izledikten sonra "işe budur!" diyebileceğimiz göndermeler de varsa...

Empire Magazine 2011'i noktalarken; favori filmlerini, soundtrack'leri... seçtiler. Kısacası yıl biterken âdetlerini gerçekleştirdiler. Benim de birkaç gün önce fark ettiğim hazırladıkları 29 afişin içinden; biraz zorlanarak, kendimi sınırlayarak anca seçebildiğim 6 afişi başka gözler de görsün istedim. Bu 6, 10 da olabilirdi ben de işin içinden çıkamayabilirdim. Sizin de beğendiğiniz, farklı bulduğunuz afişler varsa, paylaşırsanız sevinirim.



Afişlerin tamamı: 2011 Review: Best Posters